
GEÇTİ SENEMİZ
Meğerse ne güzel geçermiş hayat
Serbestçe dolaşım özgür seyahat
Martın on birinde koptu bir feryat
Başımıza ne işler açtı senemiz
Meğerse ne güzel geçermiş hayat
Serbestçe dolaşım özgür seyahat
Martın on birinde koptu bir feryat
Başımıza ne işler açtı senemiz
Bu çocuklar bir harika
Uzaylarda geziyorlar
Ders ziline iki kala
Defter kitap diziyorlar
Verelim biz tüm gardaşlar baş başa
Edirne’den Kars’a Van’dan Maraş’a
İzzetinle şerefinle bin yaşa
Bu dünyada tükenmeyen bakiyem
Anadolu’m güzel yurdum Türkiye’m
İnancı bir, ahlâkı bir, özü bir
Gardaşımdır benim Can Azerbaycan
Evveli bir, ahiri bir, sözü bir
Gardaşımdır benim Can Azerbaycan
İzzet çok güvenme dünya malına
Hem mıhına vurur hem de nalına
Biri daha binmiş ebed salına
Yürekleri dağlar yoğun bakımda
Bu sefer her şeyi ben söylemek istemiyorum. Eğer bu yazıyı okuduysanız, lütfen şu soruya bir cevap yazın: Sizce ağa ne yapmalı, basının saldırıları karşısında nasıl bir tavır takınmalı, bu sorunu nasıl çözmeli?
Bir yanım öğretmenlik, sınıf yönetimi, otorite derken; diğer yanım içimizdeki çocuk, her zaman ders işlenir ama leylekler her zaman tepemizde bu güzelliği sunmaz, diyordu.
Tuna içime aksa ürker kıraçlığıma
Kudret helvası indi yetmedi açlığıma
Bütün ilimler şahit ezeli hiçliğime
Cennet bahçelerinden ine ine geldim ben
İzzet’im tek lüksüm süslü sözlerim
Geçmişi andıkça tutmaz dizlerim
Yırtık suratımı kendim yüzlerim
Kaybettim turayı özür dilerim
Dedim adın nedir dedi korona
Dedim zalım mısın dedi ki çok, çok
Dedim kime çektin dedi şarbona
Dedim durmaz mısın dedi ki yok, yok
Telif hakkı © 2021 | MH Themes tarafından WordPress teması