
***
yağmur çocukluk neşesi
altında ıslanmak ne güzel
yemyeşil dağlar arasında
sicim gibi ince ince
yahut bardaktan boşanırcasına
delice…
hüzün, firkatin sele kapılmamışı
sekizinde bir gizil
on beşinde kırılgan
yirmisinde kucak açmıştır
sevince…
saçaklardan süzülen munis damlalar
hırçın rüzgarın sihrine kapılıp
satırların arasında bir fırtına
arka kapakta ışıl ışıl
demince…
güneş sıcacık elleriyle
bir kenara iterek yüklü bulutu
münevver tiryakisi toprağa
sevgiden kardeşlik tohumu
ekince…
azade minik yüreklerin
güneş sırma saçlı sırdaşı
ıslandın hadi gel kurulan
diyesice…
yağmur çocukluk neşesi
altında ıslanmak ne güzel
yemyeşil dağlar arasında
sicim gibi ince ince
yahut bardaktan boşanırcasına
delice…
03.08.2017/karatay
Bir yanıt bırakın